1837 yılında İngiltere’de Robert Davidson tarafından ilk olarak geliştirilen elektrikli araçlarla ilgili bilmeniz gerekenler bu yazımızda yer alıyor. Enerjiyi depolayabilecek bataryaların henüz geliştirilmediği yıllarda ortaya çıkan araçları gelin birlikte yakından inceleyelim.

Elektrikli araçlar, eski yıllarda tren ve tramvay hatları boyunca yer alan elektrik tellerinden enerji alarak bataryasız bir şekilde çalışıyordu. Enerji nakil hatları ile paralel bir şekilde çalışan araçların kullanım alanları bu tür hatlar ile sınırlanıyordu.

İçten yanmalı motorlara sahip araçların üretilmesi, bakımı, yakıt masrafları ve çevreye karşı olumsuz katkıları olmaları ise uzun menzilli, geniş taşıma kapasiteli ve modern tasarımlı elektrikli araçların ortaya çıkmasına sebep oldu.

Elektrikli Araçlar Nasıl Çalışıyor?

Elektrikli motorlar kullanıldığı zaman şehir yollarında herhangi bir gürültüye yol açmazlar. Rejeneratif fren sistemine sahip olan araçlar durabilmek için kullandıkları enerjiyi sürekli depolarlar ve tekrar hızlanabilmek için aynı enerjiyi kullanırlar.

Elektrikli araçların en önemli avantajı enerjiyi depolayabilme özellikleridir. Depoladıkları enerjiyi akıllı şebekelere geri yüklenebilir hale getirirler ve ihtiyaç duyulduğu anlarda tekrar kullanabilirler. Çevre kirliliğine yol açan egzoz gazı ve gürültüsü de elektrikli araçlarda bulunmaz.

Elektrikli Araçların Avantajları Nelerdir?

Dizel bir otomobil ile 100 KM’de ortalama olarak 20 TL’lik bir yakıt masrafı harcıyor olabilirsiniz. Ancak evinizde şarj edebileceğiniz elektrik motorlu aracınız ile günümüz şartlarında 100 KM’de sadece 4 TL harcamış olursunuz.

Yakıt masrafının son derece az olması elektrikli araçlara gösterilen büyük ilginin ilk sebepleri arasında yer almaktadır.

Motor güçlerine göre ise Bakanlar Kurulu tarafından farklı vergilendirme seçenekleri mevcuttur. Bu vergi seçenekleri motor güçlerine göre %3, %7 ve %15 oranlarındadır. Motor güçleri 120 kilovatı aşan araçlar için ise %15 ÖTV uygulanmaktadır.

Etiketler:

Yoruma Kapalı.